Las autoridades iraníes buscaron a presuntos colaboradores de Israel tras los recientes ataques contra Irán y el bombardeo estadounidense de la instalación nuclear más fortificada del país, informó el Jerusalem Post.
Veinticuatro miembros de la comunidad judía de Teherán y Shiraz permanecían en prisión hasta el domingo luego del arresto junto con cientos de personas más en una amplia represión gubernamental en Irán que comenzó cuando terminaron los combates con Israel.
Los arrestos involucraron inicialmente a 35 judíos, según un informe publicado el sábado por HRANA, la Agencia de Noticias de Activistas de Derechos Humanos, afiliada a la ONG Derechos Humanos en Irán.
Los arrestos masivos comenzaron la madrugada del 23 de junio. Liberaron a once judíos desde los arrestos originales, según un exlíder comunitario iraní de alto rango, quien habló bajo condición de anonimato debido a la preocupación por sus contactos en Irán.
Los cargos presentados contra los detenidos —por tener contacto con Israel— podrían implicar a muchos miembros de la comunidad judía , afirmó.
El ex líder comunal iraní, que mantiene un estrecho contacto con la comunidad, dijo que las autoridades iraníes revisaron los teléfonos celulares de aquellos que arrestan, buscando registros de cualquier llamada al Estado judío, reportó Enlace Judío.
“La mayoría de los judíos iraníes tienen familia en Israel”, explicó el exlíder comunal de alto rango, quien hoy reside en Los Ángeles. “Por eso llaman a este país”, agregó.
“Tienen terminantemente prohibido cualquier vínculo con Israel”, afirmó. Sin embargo, dichas comunicaciones se toleraron discretamente durante años, dada la realidad de los vínculos familiares judíos. Tras la guerra con Israel, las autoridades están endureciendo drásticamente sus políticas. Según las nuevas normas, añadió, “pueden acusar a cualquiera de ser espía de Israel”.
Leer más – Las inéditas imágenes que reveló Israel del momento en el que Hamás secuestró a un niño de 12 años el 7 de octubre
Los arrestos de los judíos, entre los que se encuentran varios rabinos, parecen formar parte de una ofensiva que detuvo a más de 700 personas desde el 13 de junio, cuando Israel inició sus ataques contra Irán. Jerusalén describió los ataques como un intento de detener el desarrollo de un programa nuclear por parte de Teherán que busca desarrollar la capacidad iraní para fabricar armas nucleares.
Teherán lo niega. Pero Israel considera a Irán, que prometió destruir el Estado judío, una amenaza existencial.
Las minorías están especialmente preocupadas por las detenciones. El miércoles pasado, Irán anunció la ejecución de tres hombres de etnia kurda, condenados por colaborar con el Mossad, la agencia de inteligencia exterior israelí, en el asesinato en 2020 de Mohsen Fakhrizadeh, un destacado científico nuclear.
El operativo se produce mientras las propias autoridades israelíes se jactan de la profunda penetración en Irán que sus agencias de inteligencia lograron como parte de la planificación israelí para su ataque. A mediados de junio, el Mossad incluso publicó imágenes que supuestamente mostraban a agentes en Irán preparando el terreno para ataques aéreos.
Pero Israel no tiene antecedentes conocidos de reclutar activos dentro de la comunidad judía iraní, estrechamente vigilada, que actualmente cuenta con unas 10.000 personas. Esta comunidad contaba con más de 80.000 miembros antes de la Revolución de 1979 que llevó al poder al régimen islámico iraní.
Quienes permanecen en el país viven con diversas formas de discriminación legal que la sharia, o ley religiosa islámica, impone a todos los no musulmanes en Irán, y con discriminación social que les prohíbe ascender por encima de ciertos niveles en puestos gubernamentales o militares. Sin embargo, una fatwa, o resolución religiosa, emitida en 1979 por el Gran Ayatolá Ruhollah Jomeini, líder fundador de la República Islámica, prohibió las agresiones físicas contra la comunidad. La Constitución iraní también les otorga un representante oficial en el parlamento.
Sin embargo, en 1999, arrestaron a 13 miembros de la comunidad judía de Shiraz por espionaje para Israel. La mayoría eran ortodoxos haredíes, lo que los diferenciaba, en cierta medida, de la corriente principal de la comunidad. Las pruebas utilizadas contra los acusados, entre los que se encontraban comerciantes, maestros y rabinos locales, incluían acusaciones de contactos del grupo con personas en Israel.
Una intensa campaña internacional en su defensa incluyó a Estados Unidos, Francia y Rusia, cuyos gobiernos cuestionaron la imparcialidad de sus juicios. Líderes judíos locales en Irán también protestaron por su inocencia.
Finalmente declararon a 10 de los 13 culpables. Los condenaron a 13 años de prisión. Sin embargo, los liberaron anticipadamente, de forma gradual, aunque los últimos presos salieron en 2003.
Tur Scripti
Mersin Web Tasarım
Your blog has become an indispensable resource for me. I’m always excited to see what new insights you have to offer. Thank you for consistently delivering top-notch content!
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
Vergi ile ilgili sorunlar sadece şirketleri değil, bireyleri de yakından ilgilendirir. İstanbul’da serbest meslek erbapları, gayrimenkul sahipleri, yatırımcılar ve dijital içerik üreticileri gibi bireyler de beyanname düzenlemeden vergi borçlarına, kira gelirlerinden stopaj kesintilerine kadar çeşitli konularda vergi idaresiyle karşı karşıya gelebilir. Özellikle dijital platformlardan elde edilen kazançlar veya yurt dışı gelirlerinin beyanı gibi konular, son yıllarda çok daha sık gündeme gelmektedir. İstanbul vergi avukatı, bu tür bireysel durumlarda hem danışmanlık hem de dava aşamasında yol gösterici olur. Gelir beyanında hata yapılması, veraset ve intikal vergisi uyuşmazlıkları ya da haksız yere kesilen cezalar gibi durumlarda bireylerin doğru şekilde temsil edilmesi, mağduriyetin önüne geçer. Böylece İstanbul’da yaşayan bireyler, vergiyle ilgili tüm işlemlerini daha güvenli ve bilinçli biçimde gerçekleştirebilir.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.