La guerra que estalló tras el ataque terrorista de Hamas del 7 de octubre del 2023 y el más reciente conflicto con Irán desbarataron la grilla de vuelos internacionales y llevaron a los turistas israelíes a despedirse de destinos como Miami o Turquía y apuntar a Chipre o Grecia, entre otros, para sus vacaciones.
Entre la suspensión de las operaciones de muchas aerolíneas globales, y el temor por el antisemitismo en Europa occidental, muchos viajeros están descubriendo (o redescubriendo) otros destinos para este verano boreal.
Misiles lanzados contra el aeropuerto Ben-Gurion (uno de ellos, disparado desde Yemen, incluso impactó en sus alrededores) y los cohetes de Irán, Hamas y Hezbollah provocaron en los últimos meses continuas suspensiones en las operaciones de las compañías globales de aviación.
Por eso, al llegar el verano boreal, los turistas israelíes, en general aficionados a vacacionar en el exterior, debieron sacar muchas cuentas y revistar detenidamente los cronogramas de vuelo antes de decidir hacia donde marchar con sus maletas.

Uno de los casos emblemáticos es el de Turkish Airlines: la compañía turca tenía una presencia enorme en el aeropuerto de Tel Aviv, con varios vuelos diarios a Estambul y Ankara, pero en medio de la guerra en Gaza decidió cancelar sus operaciones.
De hecho, Turkish y otra compañía de ese país, Pegasus, no solo suspendieron sus vuelos sino que renunciaron a sus espacios en el aeropuerto Ben-Gurion, una decisión que hace prever que estarán ausentes de Israel por largo tiempo.
Estados Unidos, un poco más lejos
Al ritmo de la profundización de la crisis geopolítica entre Jerusalén y Ankara, los israelíes ya habían dejado de lado las playas turcas como meta de sus vacaciones. Más novedosa es la resignación a ya no poder visitar Estados Unidos.
Las grandes aerolíneas norteamericanas regresaron y volvieron a salir de Israel y los únicos vuelos directos los ofrecen, a precios altos, dos empresas locales: El Al y Arkia. Peor todavía, El Al es la única de las dos que opera vuelos a otros destinos que no sean Nueva York.
De esta manera, para los turistas no muy adinerados quedaron lejos de sus bolsillos las vacaciones en Miami o en las playas turcas sobre el Mediterráneo. Pero eso no es todo: la oleada de antisemitismo que explotó tras el ataque del 7/10 alejó también otros destinos.
Algunos casos son extremos, como el de Maldivas, cuyo gobierno prohibió el ingreso de turistas israelíes. Pero el odio irracional de muchos europeos también espantó a los turistas israelíes que antes viajaban a París o Londres, por ejemplo.
Destinos más amigables
Los turistas locales, resumió un artículo del portal Globes, «están evitando Europa Occidental y América del Norte este verano en favor de destinos como Grecia y Chipre, que son más cercanos, más baratos y amigables con Israel».
«Después de 18 meses en los que una crisis se sucedía a otra, el mapa de la aviación de Israel ha sido rediseñado en consecuencia», añadió el sitio del diario económico.
Ese mapa indica, por ejemplo, que los vuelos a Marrakesh y Casablanca, anteriormente operados por aerolíneas israelíes y marroquíes, «se suspendieron, al igual que los vuelos a El Cairo, Sharm el-Sheikh», en Egipto, y Amman, la capital de Jordania, siguió el informe.
Tampoco están accesibles a través de vuelos directos destinos como Hong Kong, ya que Cathay Pacific, que no regresó a Israel durante la guerra, anunció que no lo hará hasta nuevo aviso. Lo mismo ocurre con Canadá y con las destinaciones en India, al menos por ahora.
Londres, continuó Globes, es «menos accesible debido a la ausencia de British Airways, Virgin Atlantic, easyJet y Wizz Air», mientras que Lufthansa, que opera vuelos a Munich y Frankfurt, no regresará antes de finales de julio, dejando las rutas a Alemania a las compañías israelíes.
Pero como en Israel sobran inventiva y capacidad de adaptación, los viajeros en general, y los turistas veraniegos en particular, ya están apuntando a otros destinos.
El informe recordó que El Al lanzó vuelos a Cefalonia, en Grecia Occidental, «un destino que poco a poco va ganando popularidad», que Israir cubre la ruta al Peloponeso y Arkia organiza charters a Madagascar y a Zadar, en Croacia.
De Albania a Malta, o a los Emiratos Árabes Unidos
Un artículo del portal Mako señaló a Albania como uno de los nuevos destinos favoritos de los israelíes y una ejecutiva de la empresa de turismo Eshet Tours, consultada por Globes, aseguró que Malta volvió a entrar en el gusto de los viajeros nacionales.
La ejecutiva, Shirley Cohen Orkaby, precisó que «los destinos que se fortalecieron en el último año y medio son cercanos, baratos y con alta seguridad personal, como Praga, Burgas, los países balcánicos, Montenegro y Croacia».
Grecia siempre es un sitio atractivo para las vacaciones, «pero es un poco más cara, por lo que la gente también busca nuevos destinos», como Batumi, en Georgia.
Finalmente, otro entrevistado, Yoni Waksman, vicepresidente de Ophir Tours, dijo que también se reforzaron destinos en los Emiratos Árabes Unidos y otros países del Medio Oriente. ¿La razón? las aerolíneas emiratíes siguen operando en el país casi sin parar desde el 7/10.
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
Ada dil| Kıbrıs İngilizce kursu ücretsiz İngilizce kursu , Kıbrıs çocuklar için İngilizce kursu, Kıbrıs online ingilizce , İngilizce eğitim setleri
Download the 1WIN App in 1 minute. Bet on cricket, play Teen Patti & withdraw via UPI fast.
Vergi idaresi tarafından kesilen cezalara karşı başvuru yolları bellidir. Öncelikle vergi mahkemelerine başvuru süresi içerisinde itiraz edilmesi gerekir. Bu süreçte yapılan itirazların hukuki dayanağı, sunulacak belgelerin uygunluğu ve dilekçelerin mevzuata uygunluğu büyük önem taşır. İstanbul vergi avukatı, bu süreçleri titizlikle yürütür ve her adımda müvekkilini bilgilendirir. Cezanın dayandığı mevzuatın analiz edilmesi, vergi dairesi kararının eksik ya da hatalı yönlerinin tespiti ve bunların doğru biçimde ifade edilmesi gerekir. Ayrıca bazı durumlarda, dava sürecine geçmeden önce «vergi uzlaşması» ya da «cezada indirim» gibi idari yollarla çözüm sağlanabilir. Bu yolların etkin şekilde kullanılması, çoğu zaman dava açmadan da çözüme ulaşmayı mümkün kılar. İstanbul’da görev yapan deneyimli bir vergi avukatı, tüm bu süreçlerde en doğru stratejiyi belirleyerek müvekkiline yol gösterir.
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
Vergi idaresi tarafından kesilen cezalara karşı başvuru yolları bellidir. Öncelikle vergi mahkemelerine başvuru süresi içerisinde itiraz edilmesi gerekir. Bu süreçte yapılan itirazların hukuki dayanağı, sunulacak belgelerin uygunluğu ve dilekçelerin mevzuata uygunluğu büyük önem taşır. İstanbul vergi avukatı, bu süreçleri titizlikle yürütür ve her adımda müvekkilini bilgilendirir. Cezanın dayandığı mevzuatın analiz edilmesi, vergi dairesi kararının eksik ya da hatalı yönlerinin tespiti ve bunların doğru biçimde ifade edilmesi gerekir. Ayrıca bazı durumlarda, dava sürecine geçmeden önce «vergi uzlaşması» ya da «cezada indirim» gibi idari yollarla çözüm sağlanabilir. Bu yolların etkin şekilde kullanılması, çoğu zaman dava açmadan da çözüme ulaşmayı mümkün kılar. İstanbul’da görev yapan deneyimli bir vergi avukatı, tüm bu süreçlerde en doğru stratejiyi belirleyerek müvekkiline yol gösterir.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Her yıl binlerce köpek terk ediliyor ya da kötü şartlarda yaşıyor. Bu nedenle “satın alma, sahiplen” sloganı sadece bir çağrı değil, bir vicdan hareketidir. Köpek sahiplenme ile hem bir canı kurtarmış olursunuz hem de daha sorumlu bir toplumun oluşmasına katkı sağlarsınız.