El primer ministro de Israel, Benjamín Netanyahu, visitó el kibutz Nir Oz por primera vez desde el ataque del 7 de octubre.
Pese a los repetidos pedidos para que lo hiciera, Netanyahu no se había hecho presente en el lugar con los residentes de la comunidad. Eso generó que fuera contundentemente criticado.
A 636 días del 7 de octubre, Netanyahu ingresó este jueves al kibutz por una entrada lateral, evitando a los manifestantes que se encontraban al frente.
ביבי מגיע לא מהכניסה הראשית של ניר עוז ומקבל קריאות מהמפגינים גם שם pic.twitter.com/vtOhcyjxC3
— לירי בורק שביט (@lirishavit) July 3, 2025
De fondo, por donde ingresó el mandatario israelí, se ven carteles que lo llaman “señor abandono”. También se escuchan voces que gritan “vergüenza” y lo acusan de “corrupto”, “abandonador” y “asesino” mientras pasan los vehículos.
El kibutz fue uno de los más afectados por la masacre de Hamás, con 117 de los aproximadamente 400 residentes secuestrados o asesinados.
Netanyahu in Nir Oz with Einav Zangauker, whose son Matan is still held captive in Gaza. pic.twitter.com/SqIB5k4jhN
— Amit Segal (@AmitSegal) July 3, 2025
-
El pedido de un ex secuestrado a Netanyahu sobre el kibutz Nir Oz
-
La estremecedora revelación del ex jefe de las FDI sobre el fracaso del 7 de octubre en el kibutz Nir Oz
Noticia en desarrollo…
Vía The Times of Israel
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
İstanbul vergi avukatı, vergi hukukuna dair ihtilaflarda uzmanlaşmış, mükelleflerin vergi daireleri veya mahkemeler karşısında haklarını koruyan ve yönlendiren profesyonel bir hukukçudur. Vergi dairesi tarafından kesilen usulsüzlük cezaları, eksik beyan edilen gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ihtilafları, sahte fatura iddiaları gibi birçok konuda savunma yapılması gerekebilir. Bu gibi durumlarda İstanbul’da faaliyet gösteren bir vergi avukatının bilgi ve tecrübesi, bireylerin ve şirketlerin olası maddi kayıplarını en aza indirir. Vergi mükelleflerinin sıkça karşılaştığı sorunlar arasında vergi ziyaı cezaları, gecikme faizleri, tahakkuk uyuşmazlıkları ve haksız işlem tesisleri yer alır. İstanbul gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir şehirde, vergi denetimleri ve cezai işlemler de daha sık görülür. Bu nedenle, İstanbul vergi avukatı desteği almak birçok işletme için bir gereklilik haline gelmiştir.
Vergi idaresi tarafından kesilen cezalara karşı başvuru yolları bellidir. Öncelikle vergi mahkemelerine başvuru süresi içerisinde itiraz edilmesi gerekir. Bu süreçte yapılan itirazların hukuki dayanağı, sunulacak belgelerin uygunluğu ve dilekçelerin mevzuata uygunluğu büyük önem taşır. İstanbul vergi avukatı, bu süreçleri titizlikle yürütür ve her adımda müvekkilini bilgilendirir. Cezanın dayandığı mevzuatın analiz edilmesi, vergi dairesi kararının eksik ya da hatalı yönlerinin tespiti ve bunların doğru biçimde ifade edilmesi gerekir. Ayrıca bazı durumlarda, dava sürecine geçmeden önce «vergi uzlaşması» ya da «cezada indirim» gibi idari yollarla çözüm sağlanabilir. Bu yolların etkin şekilde kullanılması, çoğu zaman dava açmadan da çözüme ulaşmayı mümkün kılar. İstanbul’da görev yapan deneyimli bir vergi avukatı, tüm bu süreçlerde en doğru stratejiyi belirleyerek müvekkiline yol gösterir.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.