Gustavo Petro, presidente de Colombia, realizó declaraciones antisemitas sobre el pueblo judío en una Conferencia en España.
La IV Conferencia Internacional sobre Financiación para el Desarrollo de la ONU se llevó a cabo en Sevilla, una cita en la agenda global que reúne a líderes mundiales para avanzar en los compromisos de la Agenda 2030 en relación al cambio climático.
En su discurso, Petro expresó: “Hoy, si abrimos las páginas de los periódicos, la agenda es otra. La voy a llamar ‘una agenda postiza’. Nos quitaron la discusión de la agenda principal, la que tiene que ver con la vida de nuestros hijos colectivos, y nos pusieron otra a discutir, llena de bombas, de genocidio. Genocidio sobre Gaza, bombas sobre Irán, bombas sobre Israel. Guerra en Ucrania, guerra en Rusia, guerra por el gas, guerra por el petróleo, guerra porque el poder del mundo pueda seguir dominando la humanidad”.
“¿Por qué en vez de estar discutiendo sobre lo que pueda acabar con la humanidad, estamos hoy discutiendo sobre las guerras y ocultando la existencia del genocidio? Hoy ya no tenemos la excusa de no conocerlo, como sí estaba esa excusa cuando Hitler desató el genocidio sobre el pueblo judío y sobre otros pueblos”, aseveró.
-
Gustavo Petro: “Israel discrimina a palestinos como los nazis a los judíos”
-
Un país sudamericano nombró a un falso rabino antisemita como director de Asuntos Religiosos
Además, manifestó: “Si el FMI no es capaz de reestructurarse ya frente a los principales problemas de la humanidad, porque su accionista principal está divertido tirando bombas y asociado a un genocida, pues el FMI se tiene que liquidar como institución multilateral del mundo. Y habría que construir otro. O sino perece la humanidad. Y esta es la discusión que tenemos que empezar”.
Luego, agregó: “El mundo ario del poder volvió al racismo peligrosamente. Por eso aplaude un genocidio y firma las bombas con que van a destrozar bebés, para evitar esta discusión que la humanidad propone. Se está enfrentando el mundo del poder con la humanidad por codicia, negando la ciencia y llevándonos a una fase de irracionalidad que solo se veía en el mundo del 1933, cuando Hitler asumió el poder en Alemania”.
“Sabemos las consecuencias, pero ahora serían peores porque tienen que ver con el globo terráqueo completo y no sólo con Europa. Y tienen que ver, ya no sólo con la existencia del pueblo judío, sino con la existencia de toda la humanidad”, añadió.
Para finalizar, el presidente colombiano relató: “El pueblo judío ya no es el pueblo escogido de Dios. Es la humanidad el pueblo escogido de Dios y está a punto de sucumbir en su propio invento, que es la codicia y un sistema económico que sustenta la codicia sobre la base del consumo intenso de combustible fósil derivados de la muerte y está a punto de matarnos”.
La participación de Petro comienza a los 4:57:20
Tal vez lo que quiso decir es … el pueblo judiío ya no es el único pueblo elegido de Dios, sino todos los pueblos del mundo…. así sí.
El presidente de izquierda, Gustavo Petro, ni siquiera se da cuenta, que su discurso es igual al de la derecha nazifascista: «eliminemos a los judíos que nos van a quitar el mundo y se lo van a apropiar».
İstanbul’da faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli şirketler, sık sık vergi denetimleri, beyan kontrolleri ve mali analizlerle karşı karşıya kalır. Bu süreçlerde yapılan en ufak bir hata, şirketin ciddi para cezalarıyla ya da ticari itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bu nedenle şirketler, genellikle danışmanlık hizmeti almak üzere sürekli çalıştıkları İstanbul vergi avukatlarıyla iş birliği yapar. Bu uzmanlar yalnızca dava aşamasında değil, vergi planlaması, raporlamaların doğru yapılması ve idari mercilerle yazışmaların düzenlenmesi gibi önleyici hizmetler de sunar. Özellikle limited ve anonim şirketler için, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Maliye Bakanlığı ile yaşanabilecek problemler karşısında hazırlıklı olmak, profesyonel destekle mümkündür. İstanbul vergi avukatı, şirketlerin yasal sınırlar içinde kalmasını ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
How do the speakers define “delegitimization of Israel” and what mechanisms do they say are used by national and international media to promote this narrative? url
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.
Evcil hayvan sahiplenmek, hayatınıza sevgi, sadakat ve sorumluluk katmanın en güzel yollarından biridir. Kedi ya da köpek sahiplendiğinizde yalnızca bir hayvana yuva açmakla kalmaz, aynı zamanda onunla birlikte birçok duyguyu paylaşacağınız uzun soluklu bir yolculuğa başlarsınız. Sahiplendirme, barınaklarda veya sokakta yaşam mücadelesi veren canlıların hayatını değiştirme fırsatıdır.Sahiplendirme kararı almadan önce kişinin kendi yaşam koşullarını değerlendirmesi büyük önem taşır. Ev ortamı, günlük zaman planı, maddi imkanlar ve hayvana ayrılabilecek ilgi düzeyi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kedi ve köpeklerin bakım ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Kediler daha bağımsız olabilirken, köpekler sosyal yapıları gereği daha fazla zaman ve dikkat ister. Bu nedenle sahipleneceğiniz canlının ihtiyaçlarını anlayıp ona uygun bir yaşam sunabilmeniz gerekir. Sahiplendirme süreci çoğu zaman başvuru, görüşme, ev ziyareti gibi adımlardan oluşur. Bu adımlar, hayvanın kalıcı ve güvenli bir yuvaya kavuşmasını sağlamak içindir. Sahiplendirme yapan kişi ya da kurumlar hayvanın geçmişi, sağlık durumu ve mizacı hakkında bilgi verir. Böylece hem siz hem de sahipleneceğiniz can dostunuz daha uyumlu bir başlangıç yaparsınız.